top of page

Bitki Bakımı Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar ve Ufak İpuçları

Herkese merhaba,

Bu yazımda bitki bakımı konusunda pek çok kişi tarafından doğru bilinen yanlışlardan bir diğer adıyla "mitlerden" bahsedeceğim. Ayrıca çok ufak birkaç bitki bakımı tüyosuyla bitkilerinizi nasıl daha mutlu edebileceğiniz konusunda da sizlere yardımcı olmayı umuyorum. Haydi o zaman başlayalım...


Sulama

Öncelikle sulama konusunudan bahsetmek istiyorum. Sulama konusu bitki bakımı hakkında en çok merak edilen konuların başında geliyor. "Bitkilerimi ne sıklıkla sulamalıyım?" bize de sorulan sorular arasında açık ara en başı çekiyor diyebilirim. Ancak, ne yazık ki bu soruya tek bir cümleyle genel geçer bir yanıt vermek çok yanlış olur. Yapılan araştırmalar Türkiye’de genelde insanlar bitkilerini sularken gereğinden fazla su verdiklerini ve bu nedenle de bitkilerin zarar gördüğünü ortaya koyuyor. Yani, bitki bakımıyla ilgili birinci mitin "ne kadar bol sulama o kadar sağlıklı bitkiler" olduğunu söyleyebilirim. Peki ya bu işin doğrusu nedir? Kontrollü sulama. Her bitki farklı ve özel olduğu gibi su ihtiyaçları da farklıdır. Öncelikle bitkinizi tanımalısınız. Sonrasında mutlaka ama mutlaka çevresel faktörleri göz önünde bulundurmanızı öneririm. Örneğin, evinizin havası kuru mu, yerden ısıtma mı mevcut veya yaz aylarında sürekli klima mı çalıştırıyorsunuz gibi aslında çok da önemli gibi görünmeyen ancak bitkilerin su ihtiyacını direkt olarak etkileyen dış faktörleri her zaman göz önünde bulundurmalısınız. Sulama konusunu özetlemem gerekirse en kilit ifade sanırım "sağlıklı bitkiler için kontrollü sulama" olacaktır. Bitkilerinize su vermenden önce her zaman parmağınızla toprağını kontrol etmelisiniz ve ilk katman eğer tamamen kuruduysa bitkinize su verebilirsiniz demektir. Unutmayın fazla verilen suyun bitkinize vereceği zararı onarmak oldukça zahmetlidir, köklerini çürütebilir. Tek bir seferde fazla su vermek yerine genelde haftada bir önerilen sulama işlemini daha az miktarda su vererek haftada ikiye bölerek yapabilirsiniz. Mesela, her Pazar bitkilerinize toplu olarak su veriyorsanız bunu ikiye çıkartıp Pazar ve Çarşamba günlerinizi bitki bakımına ayırabilirsiniz. Işın sırrı aslında bitkilerinizle doğru iletişim kurmak, onların ihtiyaçlarını anlamak için ufak çabalar göstermekten geçiyor!



Sulama suyu

Bir de sulama konusuyla ilgili çok sık yapılan bir yanlıştan bahsetmek istiyorum. Bitkilerinizi sularken direkt olarak soğuk musluk suyu kullanmak. Musluk suyunun içindeki kireç gibi pek çok zararlı maddeler bitkilerinize zarar verir. Bu nedenle, bitkilerinizi sularken en ideali birkaç gün dinlendirilmiş oda ısısındaki suyu kullanmaktır. Bir diğer çözüm yolu ise musluk suyunu ev tipi ufak su arıtma cihazlarında arıttıktan sonra kullanmak olabilir. Örneğin, ben atölyedeki ve kendi evimdeki tüm bitkileri Brita’da arıttığım oda ısısındaki su ile suluyorum; çok da memnunum. Kısacası su sudur demeyin deneyin, bu yöntemi denedikten sonra emin olun bitkilerinizdeki farkı mutlaka göreceksiniz!


Işık ihtiyacı

"Her bitki güneş ister!" Doğru bilinen yanlışların en başında geliyor bana kalırsa. Pek çok danışanımız veya evine bitki almayı düşünen müşterilerimiz bize geldiğinde ilk sorduğu şeylerden biri “Bizim evimiz pek güneş ışığı almıyor yine de evimizde bitki yaşar mı oluyor?” Pek tabii ki yaşar. Bilinenin aksine hiçbir bitki direkt güneş ışığından hoşlanmaz, hatta yaprakları zarar görür gelişimleri negatif etkilenir. Pek çok bitkinin ideal gelişimi için en uygunu filtrelenmiş güneş ışığıdır. Örneğin, ince bir tül perdenin arkasından aldığı gün ışığı… Yani aslında aydınlık bir ev bitkiler için yeterlidir. Hatta Sansevieria ve Zamia Zamioculcas gibi bazı bitkiler neredeyse hiç güneş ışığı almayan banyo, koridor gibi mekanlarda bile yaşayabilirler. Özetlemek gerekirse her bitkinin ışık ihtiyacı farklıdır öncelikle bunu anlamamız ve evimize aldığımız her bitkiyi evin en çok güneş alan yeri olan cam kenarlarına koymaya çalışmak yerine yeterince aydınlık olduğundan emin olduğunuz bir yerlerde konumlandırmanızı öneririm.



Saksı değişimi

Biraz da saksı değişimi konusundan bahsetmek istiyorum. Bitkiler yaşayan varlıklardır ve bir bitkiyi evimizde, ofisimizde veya herhangi bir yaşam alanımızda uzun vaadeli misafir etmek istiyorsak en temel bakım unsurlarından biri olan toprak bakımını da ihmal etmememiz gerekiyor. İç mekan bitkilerinin toprağı yılda bir kez taze toprak eklenerek tazelenmeli veya saksısı değiştirilmelidir. Saksı değişimi konusunda kritik olan nokta bunun doğru zamanda yapılması gerektiğidir. Doğru zaman ise bitkilerin uyanışa geçtiği bahar aylarıdır. Yanlış zamanda değiştirilen bir saksı bitkinize iyilik yapmaya çalışırken bir anlamda kötülük yapmak olarak da sayılabilir aslında. Bir diğer doğru bilinen yanlış ise yine saksı değişimiyle bağlantılı olan saksı değişimi tamamlandıktan sonra bitkinize verdiğiniz ilk su yani "can suyu" ile ilgili. Evet her bitkiye saksısını değiştirdikten hemen sonra bir miktar su vermeliyiz ancak bir istisna söz konusu; kaktüs ve sukulentler. Kaktüs ve sukulentlerimizin saksılarını değiştirdikten sonra ilk sularını vermeden önce köklerini salmaları için tam iki gün beklememiz gerekiyor.


Vitamin takviyesi

Son olarak vitamin konusuna da değinmek istiyorum. Aynı bizler gibi bitkilerin de minik takviyelere ihtiyaçları oluyor ancak yine aynı nasıl bizlerin de kafamıza göre istediğimiz sıklıkla vitamin veya gıda takviyesi almamız sakıncalıysa bitkiler için de aynen öyle. Kısacası, "ne kadar çok vitamin takviyesi o kadar sağlıklı bitki anlayışı" da oldukça yanlış. Tabii ki bu demek olmuyor ki bitkilerinize minik vitamin takviyeleri yapmamalısınız. Dozunda ve zamanında ve bitkinizin türüne uygun vitamin kullanımı her zaman oldukça faydalı. Örneğin, ayda bir kez bitkilerinize vitamin takviyesi yapabilirsiniz ama bu "Ah bugün Pilea’mın yaprakları biraz sararmış hemen biraz vitamin vereyim de toparlasın" gibi bir alışkanlığa dönüşmemeli. Bir diğer önemli konu ise farklı bitki türleri için farklı vitaminler kullanmamız gerektiği. Yeşil yapraklı bitkiler için ayrı kaktüs ve sukulentler için ayrı hatta bonzailer için bile özel olarak üretilmiş vitaminler var. Bunları büyük bahçe marketlerden veya botaniklerden kolaylıkla temin edebilirsiniz.


Umarım tüm bu yazdıklarımın içerisinde sizin de doğru olarak bildiğiniz yanlışlar mevcuttur ve biraz olsun işinize yarar. Bitki bakımı rutinlerinizde ufak değişiklikler yaparak bitkilerinizin gelişimlerinde büyük farklılıklar yaratmak mümkün. Burada bahsettiklerimle veya bitkilerle ilgili sormak istediğiniz her şey için dilediğiniz zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz! Yeşilin pozitif enerjisi hep sizinle olsun…

#greencanfillyourlifewithallcolors

Sevgiler,

Damla Karayalçın


bottom of page